Adıyamanlılar Vakfı mart ayı öğrenci buluşması vakfın Bağcılar’daki genel merkezinde gerçekleştirildi. Buluşmalara, Adıyamanlılar Vakfı Başkanı Ramazan Aksoy, vakfın kurucu üyesi ve bir önceki dönem Başkanı Ömer Özkartal, vakıf başkan vekili Abuzer Korkmaz, İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Şeker, TOKİ Başkan Yardımcısı Sami Er, Milli Eğitim Bakanlığı Müfettişi Mehmet Aslan, Yazar Hüseyin Yılmaz ve Doğan Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Doğan, Yedikule Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Celalettin Kocatürk, vakfın başkan yardımcıları, yönetim kurulu üyeleri, komisyon başkanları ve bursiyer öğrenciler katıldı.
Bursiyerlerle tecrübelerini paylaşan İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Muzaffer Şeker, öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Öğrenciyken çalışmanın önemine vurgu yapan Şeker, ”Sizler öğrenciyken öğrenciliğinizi yapmalısınız. Sizin şu anki göreviniz budur. Kitap okuyun. Allah'tan ilim isteyin. Güzel bir şekilde isteyin. Niyetiniz halis, istikametiniz doğru olsun” ifadelerini kullandı. Yabancı dil öğrenmenin önemine de değinen Şeker, şöyle devam etti: “Yurtdışına gittiğinizde nasıl bir zorlukla karşılaştınız? Almanya’ya ilk gittiğimde dil bilmemenin zorluklarını çektim. Maddi durumdan ötürü zorlandım. Babamın en usta fedakârlıklarıyla bir şeyler yapabildim. Sizler de mutlaka yabancı bir ülkeye gidin. Söylemlerle hareket etmeyin. Gidip gördüğünüz zaman Almanya ile burayı, İsviçre ile burayı karşılaştırabiliyorsunuz. Sağlık alanında, ekonomi alanında karşılaştırma yapabiliyorsunuz. Ve karşılaştırmalarınız düzgün bir zeminde ilerlemiş olur. Doktora çalışması akademik kariyerimin en önemli noktasıdır. Ben İsviçre'de doktora yaparken geçim sıkıntısı da yaşamamak sebebiyle aynı zamanda Hukuk Danışmanlık Bürosu açtık. Diğer danışmanlık bürolarında ya İsviçre tarafı halledilip Türkiye tarafı halledilemiyordu. Ya da Türkiye tarafı halledilip İsviçre tarafı halledilemiyordu. Bizim büromuzda iki taraflı bir çalışma vardı. İyi bir kazanç da sağlıyorduk ve Türk vatandaşlar için de avantajlı bir büro haline geldik.”
ASLAN: SADECE DİPLOMANIN BİR ANLAMI YOK ARTIK
Milli Eğitim Bakanlığı Müfettişi Mehmet Aslan ise Adıyamanlılar Vakfı’nın bursiyerler için büyük bir fırsat olduğunu dile getirdi. “Bizim öğrenciliğimiz zamanında bu kadar aktif bir vakfımız yoktu” diyen Aslan, öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu: “Diplomaya mahkûm yeni yetişmiş bireyler olmayın, günümüzde artık diplomanın hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Sadece atanmak için kural anlamında diplomanın bir geçerliliği var. Ama iş anlamında, hayat tatmini anlamında, gelecek anlamında diplomanın hiçbir anlamı yok. Uzmanlaşma artık sertifikasyon üzerine kurulu. Eğer kendinizi bir diplomaya, bir uzmanlığa hapsederseniz korkarım ki hayal kırıklığı ile karşılaşabilirsiniz. Şu anda atama bekleyen 430 bin öğretmen var. Eğitim fakültelerinde 230 bin civarında da öğretmen adayı var. Ama taş çatlasa her yıl sadece 40 bin öğretmen alınıyor. Özel kurumlar şimdi yeni öğretmenden çok tecrübeli öğretmenleri tercih ediyor. Tedbir alarak önceden kendi tedbirlerinizi almanız lazım”
Bursiyerlere tecrübelerini paylaşan TOKİ Başkan Yardımcısı Sami Er de Türkiye üzerinde oyunlar oynandığını, gençlerin aklıselim ile bu oyunlara gelmemesi gerektiğini kaydetti. Öğrencilerin iyi öğrencilik yapmaları durumunda ancak vatana, millete faydalı olabileceğini belirten Er, ”Çünkü iyi öğrencilik yaparsanız hedeflerinize daha iyi ulaşırsınız diye düşünüyorum. Sosyal faaliyetlerinizi yürütürken asli göreviniz olan derslerinizi de ihmal etmemeniz gerekir. Staj da çok önemli. Stajı gerçekten hakkıyla yapmak lazım” değerlendirmesinde bulundu. İyi bir staj ve iyi bir öğrencilik geçirildiği zaman öğrencide özgüven oluşacağını vurgulayan Er, sözlerini şöyle tamamladı: “ Özgüven en önemli şeydir. Ben özgüvensizliğin zorluğunu çok yaşadım. Ortaokulda, lisede derslerim iyi oldukça kendime özgüvenim geldi. Sınıftakiler bana daha çok saygı göstermeye başladı. Çalışan, verimli olan insanın hiç kimse elini bırakmak istemez. Kendine öz güvenin varsa, işinin gereğini yapıyorsan kimse kimseye dokunmaz. Hizmet alımı olsa dahi oraysa verimli olduğun için kimse seni bırakmak istemez. “
Bursiyerlerle bir araya gelen Remzi Doğan da, fakir aile çocuklarının daha başarılı olduğunu söyledi. Zengin bir ailede yetişen çocukların yüzde 90’nının işi batırdığına dikkati çeken Doğan, şu ifadeleri kullandı: “Çevremde bir sürü dev firmalar var. Baba emekliye ayrıldıktan sonra işi oğluna bırakıyor ama oğlu işi yürütemiyor. Neden? Çünkü çok rahata alışmış, altında arabası var. Okulu bile zor kazanıyor ama çalışmak zorunda olan fakir aile çocukları üniversiteyi kazanıyor. Dürüst çalışan ve yaptığı işin en iyisini yapan herkes emeğinin karşılığını alır. Başarılı olanların sizden hiçbir fazlalığı yok. Adıyaman insanı alçak gönüllü, ekmeğini seviyor. Çok çalışın ve kendinize güvenin. Asla çekinmeyin. Alt yapınızı geliştirip hedeflerinizi yüksek tutun. İşe başladıktan son gerisi geliyor. İnanın çok kolay. Şu anda sanayicilerin çektiği en büyük sıkıntı iyi bir yönetici. Çalışırsanız, işinizi düzgün yaparsanız ticarete iyib yerlere gelirsiniz ve çok kazanırsınız.”
Yedikule Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Celalettin Kocatürk de öğrencilerine kendi hayatından örnekler vererek tavsiyelerde bulundu. Hayatta her zaman bir takım zorluklarla mücadele ettiğini vurgulayan Koçak,”Siz de bir adım önde olabilmek için çok çalışın, çok çaba sarf edin. Aslan pes etmeyin” ifadelerini kullandı.
Kocatürk, bursiyerlerin sorularını da cevaplandırdı.
Haber: Yusuf Atlıhan
...