YAZAR YUSUF TOSUN, BURSİYERLERE “BİLİNMEYEN” AKİF’İ ANLATTI
Adıyamanlılar Vakfı Adıyaman şubesinin düzenlediği öğrenci buluşmalarının konuğu
Anadolu Yazarlar Birliği Başkanı ve Adıyamanlılar Vakfı başkan yardımcısı Yusuf Tosun
oldu.
Adıyamanlılar Vakfı Adıyaman şubesinin düzenlediği Mart ayı burs toplantısına Adıyamanlılar Vakfı Adıyaman Şube Başkan Vekili Yakup Akıncıoğlu, yönetim kurulu üyeleri ve bursiyerler katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Adıyamanlılar Vakfı Adıyaman Şube Başkan Vekili Yakup Akıncıoğlu, geçmişi bilmeyenin geleceği bilemeyeceğini söyledi. Cumhuriyet kurulduğundan beri ceddimize olan saygının gittiğini belirten Akıncıoğlu, ”Biz, biz olmadığımız sürece kaybetmeye mahkûmuz” dedi.
Yazar Yusuf Tosun ise bursiyerlere Mehmet Akif Ersoy’u anlattı.
Şimdiye kadar Akif’in tarihlere göre hayatının anlatıldığını vurgulayan Tosun, ”Akif’i anlamak için yaşadığı dönemi bilmemiz lazım” diye konuştu.
İstiklal Şairi Mehmet Akif’in sadece şair veya edebiyatçı olarak öğretildiğini kaydeden Tosun şöyle devam etti:
“Akif’in arka planını da bilmeliyiz, tanımalıyız. 20 Aralık 1883 yılında fatihte doğmuştur. Akif aynı zamanda hafızdır. Lise yıllarında babası vefat ediyor. Maddi sıkıntılar yaşamaktadır. Baytar mektebine gidiyor. Fransızca ve Farsça bilmektedir.1915 Osmanlının son dönemidir. 1.Dünya savaşını kaybettik. Bu arada Akif İstanbul’dadır. Ankara’ya davet ediliyor. Mehmet Akif’in 3 kızı 3 erkek çocuğu vardır. Çocukları da kendisi gibi sefalet içinde bir hayat yaşamıştır. Özal döneminde evine haciz geliyor. Özal sahip çıkıyor. Akif ve ailesine karşı bir istememezlik var.”
Akif’in yaptığı konuşmaların çok etkili olduğunu belirten Tosun, Akif’in gittiği her yer de İslam mücadelesinin istiklal için olduğunu ve cihat yapmaları konusunda büyük bir misyon aldığını anımsattı.
“ASIM’IN NESLİ YENİDEN AYAĞA KALKTI”
Akif’i dinleyen gençlerin cepheye koştuğunu kaydeden Tosun şöyle devam etti:
“Bir milli marş aranıyor. Meclis’te gündeme geliyor. İstiklal marşının yazılmasına karar veriliyor. 724 tane şiir geliyor ve bulunmuyor. Akif, Aralık ayının sonuna kadar Ankara’ya gelir. Akif şiirin başına para olduğu için yazmıyor. ‘Hiç ödülü olan bir milli marş yazılır mı’ diyor Akif. Mehmet Akif, 2 günde İstiklal marşını yazmıştır. Dünya da şiiriyetin en yüksek olduğu marştır. 1921 yılında kabul edilmiştir. Akif, Mısıra yerleşiyor 11 yıl boyunca, kırgındır, üzgündür. Meal yazıyor. Ama o dönemde dinde Türkçeleştirme yapılıyor. Bunu öğrenen Akif meal yazmaktan vazgeçiyor. Hastalanıp İstanbul’a taşınıyor ve İstanbul’da vefat ediyor.”
“Akif, hayatı Kur’an’a göre dizayn etmiştir. Kendi sanatını şiirine feda etmiştir” diyen Yazar Yusuf Tosun, Mehmet Akif’in bir gün cihat yapacağı düşüncesiyle spor yaptığı bilgisini paylaştı.
Akif’in vefa, tevazu sahibi olduğunu, yüksek bir ahlaklı olduğuna dikkati çeken Tosun sözlerini şöyle tamamladı:
“Akif, Haziran 1939 da İstanbul’a döndü ve Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanına yerleşti. Siroz olan Akif’i dostları sürekli ziyaret etti. Mehmet Akif Ersoy, 27 Aralık 1936’da vefat etmiştir. Hasta olarak Türkiye’ye dönmesine rağmen Hükümet yanında olmamıştır. Hiçbir gazetede Akif’in haberi yapılmıyor. Cenazesine katılanlara tahkikat başlatılıyor. Bir genç, cenazesinde, ‘Ey Çanakkale şehitleri, biz Akif’in kıymetini bilemedik, sahip çıkamadık. O size emanettir” dedi. Biz cephede kazandığımız savaşı masada kaybettik. Asım’ın nesli yeniden ayağa kalktı dedi. Siz gençler asımın neslisiniz.”
Yazar Yusuf Tosun, söyleşinin ardından kitaplarını imzaladı.
Haber: Yusuf Atlıhan
...