Adıyamanlılar Vakfı Adıyaman Şubesi tarafından başlatılan ‘Çok Kültürlülük ve Hoşgörü Buluşmaları’ kapsamında ilimize davet edilen eski Refah Partili olan Rize eski Belediye Başkanı ve milletvekili Şevki Yılmaz, ‘Gelin Canlar Bir Olalım’ konulu konferans kapsamında Adıyamanlılarla buluştu. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Kültür Merkezinden düzenlenen konferansa her kesimden yüzlerce kişi katıldı.
Kalabalığın salona sığmadığı konferansa, AK Parti Adıyaman Milletvekili Dr. M. Murtaza Yetiş, Belediye Başkanı M. Necip Büyükaslan, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talha Gönüllü, AK Parti İl Başkanı İ. Halil Fırat, İl Sağlık Müdürü Mehmet Emin Taş, TPAO Bölge Müdürü H. Murat Demir, Adıyamanlılar Vakfı Adıyaman Şube Başkanı Murat Demirkol, İlçe Belediye Başkanları, STK temsilcileri, Adıyamanlılar Vakfı Adıyaman Şube yönetim kurulu üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Adıyamanlılar Vakfı Adıyaman Şube Başkanı Murat Demirkol konuşmasında; “Günümüzde, kardeşlik ahlakı ve hukuku gün geçtikçe örselenen ve ihmal edilen en önemli insani değer olduğundan barış, kardeşlik ve hoşgörünün anlamı üzerinde yeniden düşünmek ve bu kavramları daha güçlü tesis etmek zorundayız. Hoşgörü, dayanışma ve kardeşlik gibi değerlerin zaafa uğraması birlik ve beraberlik duygusunun en büyük düşmanıdır. Her coğrafyada ve toplumda insanın temel hak ve hürriyetleri bağlamında huzur ve mutluluk içinde yaşayabilmesi, kardeşlik duygularının varlığı ile yakından ilintilidir. İnsanlığı ve özellikle de inanan gönülleri birlik ve beraberliğe davet eden ilahi mesajlar, sağlıklı bir kardeşliğin zemin bulmasını ve siyasi görüşü, mezhebi ve etnik kökeni her ne olursa olsun “insan” vasfını taşıyan herkesin haklarına riayet edilmesini dini ve ahlaki bir görev olarak sunar. Bunun için Yüce dinimiz İslam; birlik, beraberlik, sevgi, saygı ve dayanışma duygularıyla huzur ve sükûn içerisinde yaşamalarını sağlamak için mü’minleri kardeş ilan etmiştir” dedi.
Demirkol konuşmasının devamında, “Kardeş olmak, arkadaş ve dost olmak; sevinçte ve kederde beraber olmayı göze almak demektir. Ne yazık ki içinde bulunduğumuz modern zamanlarda bu özellikler birer birer hayatımızdan çıkmakta, rekabet, lüks bir yaşam isteği, nimetleri paylaşımda bencillik, hedonizm ve adalet anlayışının değişmesi toplumsal bilincimizde önemli gedikler açmaktadır. Bütün bu olumsuz gelişmeler evrensel değerlerimiz ışığında yaşantımızı, bireysel ve toplumsal ilişkilerimizi, beklentilerimizi ve ahretimizi yeniden düşünüp kaybolmaya yüz tutmuş değerlerimizi yeniden hayata dahil etmeyi gerekli kılmaktadır. İşte bu bağlamda Adıyamanlılar Vakfında yer alan arkadaşlarımızın gayretleriyle gerçekleştirmeye çalıştığımız ve Sayın Hocamızın sunumlarıyla dile getireceğimiz “Gelin Canlar Bir olalım” konferansı ve yine Vakfımız Adıyaman Şubesince organize edilen “Çok kültürlülük ve hoşgörü” buluşmaları ile; çağımız insanının özlediği kardeşlik anlayışının, kardeşlik hukuku ve kardeşlik ahlakının bütün yönleriyle işlenmesi, günümüz hayat tarzının birbirimize karşı kardeşlik duygularımızı zayıflatan yönlerinin, kardeşlik hukukunun dünya ve ahreti ilgilendiren boyutlarını gündeme getirerek ilimiz özelinde var olan değerlerimizden hoşgörü, kardeşlik ve dayanışma ruhunun daha da güçlenip ülke çapında da geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Sevgi, barış ve hoşgörünün simgesi ilimizin; bu günlere gelmesinde istinasız her ferdin emeği ve alın teri vardır. Bu nimetlerin bizlere sağladığı imkânlar ve yüzyıllardır sevgi, barış ve hoşgörü ile oluşturduğumuz kardeşlik ikliminin farkında olmalı, kimsenin tavsiye ve telkinine ihtiyaç duymaksızın oluşturduğumuz bu farklı zenginliğin daha da güçlenmesi için elbirliği ile gayret göstermeliyiz. Bunun için diyoruz ki "Gelin canlar bir olalım. Aramıza fitne sokup, kardeşi kardeşe düşürmek ve ülkemizin yükselişini durdurmak isteyenlerin tuzaklarını bozalım Birbirini sevmeyen insanların tam manasıyla iman etmiş olamayacağı ve Cennet’e giremeyeceği mesajına göre, birbirimizle irtibat kurmaya birbirimizi sevmekle başlayalım". İrtibatı korumak ve güçlendirmek için de, birbirimize itimat etmeli, birbirimizle yardımlaşmalı, birbirimize karşı teselli edici ve affedici olmalı, mütevazı davranmalıyız; enaniyeti ve kibri en büyük tehlikelerden biri olarak görmeliyiz. Kardeşçe, dostça ve barış içinde bir arada yaşamak ancak o zaman mümkün olur. Bu duygu ve düşüncelerle öncelikle yakın zamanda idrak edeceğimiz Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyor, gecemizin hayırlara vesile olmasını diliyor” dedi.
Rize eski Milletvekili ve Belediye Başkanı Şevki Yılmaz ise konferansına anne sevgisinin önemine değinerek başladı. Yılmaz, “Bizim beratımız anaların ayağı altındaki cenneti görebilmektir” dedi.
Kur’an-ı Kerim’i, yaşayanların kitabı olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Günümüzde Kur’an-ı Kerimi ölülerimizin arkasından yedisinde, kırkında ve elli ikisinde okumaktayız. Aslında Kur’an-ı Kerim yaşayanların kitabıdır. Kur’an insanlara örnek almaları, yaşayışlarına ona göre yön vermeleri için gönderilmiştir” dedi. Kur’an-ı Kerim’in dışındaki İncil ve Tevrat gibi diğer kutsal kitapların değişikliğe uğradığını da kaydeden Yılmaz, “Bugüne kadar ne İncil’in ne de Tevrat’ı ezberleyen hatim eden birini duymadım. Kur’an-ı Kerim’i bugüne kadar herkes hatim etmiştir. O Kur’an-ı Kerimin bugüne kadar tek bir noktası değiştirilmemiştir. Kur’an-ın herkesçe ezberlenebilmesi bundandır” dedi.
Bu ülkenin barışa ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Barışı isteyen allahtan mutlaka mükafatını alacaktır. Biz önce Allah ile barışacağız. Bunu da namaz ile sağlayacağız” diye konuştu. Gençlerin dinimizdeki kelimelerin Türkçe anlamlarını bilselerdi camiye ve namaza koşacaklarını iddia eden Yılmaz, “Namaz saygı duruşu demektir, namaz değer kazanmanın yoludur, namaz koruyan demektir, namaz yakarış demektir. Namazın bu anlamlarını bilseler gençlerimiz uyuşturucu bağımlısı değil namaz bağımlısı olurdu” şeklinde konuştu.
Haber: Zeynal BOZ/ADIYAMAN
