Adıyamanlılar Vakfı’ndaki Nisan ayı burs töreninde, Kutlu Doğum Programı çerçevesinde “Peygamber Sevgisi” konulu bir panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Adıyamanlılar Vakfı Başkan Vekili İlahiyatçı Abdulgani Tekin’in yaptığı panele konuşmacı olarak İlahiyatçı Mahmut Göksu, ADIFED Başkanı Nevzat Bayhan, İlahiyatçı Abdulgani Tekin ve İslamcı-Yazar Rabia Christine Brodbeck katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Adıyamanlılar Vakfı Genel Başkanı Ramazan Aksoy, Nisan ayı burs programında Kutlu Doğum etkinlikleri kapsamında Hz. Muhammed’in doğumunun 1.444’ncü yılı ile ilgili “Peygamber Sevgisi” anlatan bir panel düzenlemeyi uygun gördüğünü dile getirerek kalem ve söz ehli panelin bütün konuşmacılarına ve paneli bizzat izlemeye gelenlere teşekkür etti.
Brodbeck: “Türkiye’deki gençler benim ilham kaynağım oldu”
Panelin ilk konuşmacısı, aslen İsviçre’nin Basel şehrinde doğan ve 1987 yılında Müslüman olduktan sonra 1992 yılından beri İstanbul’da yaşamını sürdüren İslamcı-Yazar Rabia Christine Brodbeck oldu. Brodbeck, Türkiye’deki gençlerin kendileri için ilham kaynağı olduğunu belirtti. Daha sonra Brodbeck, “İslam dininde beni ilk etkileyen en önemli unsur Peygamber Efendimizin hidayet nuru olmuştur. Geç de olsa Peygamber Efendimiz’in muhabbetine ve şefkatliğine âşık olmanın kıvancını yaşadığım için çok mutluyum. Allah’ın çağrısı ve Peygamber Efendimiz’in sevgisi, beni bu yola sevk etti” diyerek bu anlamlı panelden dolayı Adıyamanlılar Vakfı’na teşekkür etti.
Göksu: “Yeryüzünde bozulmayan tek eser Kur’ân-ı Kerîm’dir”
“Osmanlı’da Peygamber Sevgisi” konulu bir konuşma yapan İlahiyatçı Mahmut Göksu ise, Kur’ân-ı Kerîm’e âşık olanların her zaman doğruyu, dürüstlüğü ve samimiyeti kendilerine şiar ettiğini belirterek şunları kaydetti: “Osmanlı sultanları, Allah Resulü'nün sevgisiyle büyümüş ve büyütülmüştür. Osmanlı Devleti, tarih sahnesinde kaldığı sürece İslam'ın bayraktarlığını yapmış ve bu bayrağın dünyanın dört bir köşesinde dalgalanması için cansiperane bir şekilde mücadele etmiştir. Bu kutlu insanlar, İslam'a karşı yapılan saldırılara göğüs germeyi her devirde vazife bilmiştir” dedi.
Tekin: “Doğu ve Batı, İslam’ın gür sedası olan ezanların sesiyle şereflenmiştir”
“Hz. Muhammed’in Tebliğ Metodu” ile ilgili bir konuşma yapan İlahiyatçı Abdulgani Tekin ise şunları belirtti: “Hz. Peygamber’in tebliğ sürecindeki başarısında, davasının kısa sürede kabul görmesinde; güçlü imanı, sarsılmaz azmi, sabrı, geniş ufku, samimiyeti, sadakati, tevazusu, yumuşak huyu, tatlı sözlülüğü ve ciddiyetinin etkisi büyük olmuştur. İnsanlara değer vermiş, ufuk ve kavrama kabiliyetlerine göre tebliğ ve telkinde bulunmuştur. “İnsanların anlayacağı bir dil ve ifade tarzı ile tebliğe emrolunduğunu” ifade etmiştir. Efendimizin bu tebliğ metodu ile Doğu ve Batı, İslam’ın gür sedası olan ezanların sesiyle şereflenmiştir” dedi.
Bayhan: “O bir şefkat peygamberi, kurduğu medeniyet de bir şefkat medeniyetidir”
İnsanla değer kazanan dünyada ilk insanın ilk peygamber olması, Cenâb-ı Hakk’ın dünya hayatına verdiğini değeri ve bütün âlemlere rahmet olarak gönderilen son peygamber olan Peygamber Efendimiz ile de sadece insanlara değil tüm varlıklara şefkat ve merhamet gösterdiğini belirten Bayhan, “Peygamber Efendimiz, Müslüman olsun olmasın herkese adaletle, merhametle ve şefkatle muamele etmiştir. Bu uygulamasını; serçesi ölmüş bir çocuğun acısını paylaşmak için ziyaretine gitmesi, devesine eziyet eden birisini itap etmesi ve bir dağ olan Uhud’u övmesi ile sadece insanlara değil bütün varlıklara bir şefkat abidesi olduğunu göstermiştir” dedi. (Haber: Abdulkerim SONKAYA)